19 Nisan 2010 Pazartesi

ADİDAS


Adidas
TürüLimited şirketi
Kuruluş1924 (1949'da kayıt ettirildi)
Önemli kişilerAdolf Dassler (Kurucu)
Herbert Hainer (CEO) (2001-)
Erich Stamminger (CEO, Adidas Markası)
Hans Friderichs (Denetimselkürsü başkanı)(2007-)
Patrik Nillson (Başkan, adidas Amerika)
Çalışma alanıSpor kıyafetleri ve Spor eşyaları
ÜrünlerAyakkabı
Aksesuarlar
Spor kıyafetleri
Gelir €10.299 milyon ($15.6 milyon) (2007)
Net gelir €551 milyon (2007)
Çalışan sayısı27,000 (2006)
Web sitesiwww.adidas.com.tr

Adidas, dünyanın en büyük spor eşyası üreticilerindendir. Adını kurucusu Adolf (Adi) Dassler'den almıştır. Adolf Dassler, 1920'lerde Nürnberg yakınlarındaki Herzogenaurach şehrinde daha sonraPuma AG'nın kurucusu olan ortağı ve abisi Rudolph Dassler ile ayakkabı üretmeye başlamıştır.2005 yılında 3,1 milyar Euro'ya İngiliz rakibi Reebok'ı satın alır. 2006 yılı içinde NBA ile resmî forma ve aksesuar üretimi için anlaşma imzalar.

Şirketin ürettiği malzemelerde genelde, aynı renkte üç paralel çizgi kullanılır. Bu motif, şirket logolarında da vardır. Adidas parfüm ve kişisel bakım ürünleri Coty, Inc. tarafından lisansla üretilmektedir.

Adidas Fresh Impact

Konu başlıkları

[gizle]

Geçmişi [değiştir]

Başlangıç [değiştir]

Adidas'ın Almanyadaki Fabrika Outlet'i

Adolf Dassler, I.Dünya Savaşı'ndan dönüşünden sonra onun annesinin mutfağında kendi spor ayakkabılarını üretmeye başladı. 1924'te, (Rudi) Dassler'in, (Dassler Kardeşler Ayakkabı Fabrikası) Gebrüder Dassler Schuhfabrik olan ve iyi iş yapam onun kardeşi Rudolf'a katıldığı II.Dünya Savaşı'ndan önce ayakkabıların 200,000 çiftini satmıştır.

Yine de erkek kardeşler, iyi anlaşarak 1948'de Rudi Puma'yı, Adi ise Adidas'ı oluşturmuşlardır.

Şirket resmen, adidas AG olarak (adidas küçük yazı ile) 18 Ağustos 1949'da kaydettirildi.

Tapie konusu [değiştir]

Bir sıkıntı döneminden sonra, 1987'de Adolf Dassler'in oğlu Horst Dassler'in ölümünden sonra, şirket Fransız sanayiciBernard Tapie tarafından 1989'da 1.6 milyar dolar'a (Şimdi € 243.918 milyon) satın alındı.

Tapie, iflas eden şirketleri kurtarmanın ünlü bir uzmanı olduğu için, bu onun servetini inşa ettiği bir zamandır. Tapie Asya'ya üretimi dışarıdan yapmayı kararlaştırdı. Bu terfi için Madonna'yı işe aldı.

Şubat 1993'de Crédit Lyonnais, Robert Louis Dreyfus'a Adidas'ı sattı.

Şirketin yeni CEO'su Robert Louis Dreyfus oldu. O ise Olympique de Marseille futbol takımının başkanıdır. Tapie 1993'e kadar takımın sahibi olmuştur.

Tapie, 1994'te kişisel iflasını dosyaladı. Tapie'nin aynı zamanda bir kaç davası daha vardı bunların en önemlisi de futbol kulübünde olan rüşvet olayıydı. 1997'de 18 ay hapis cezası aldı ve Paris, La Santé hapishanesinde 6 ay boyunca yattı.

2005'te Fransız mahkemeler Tapie'ye € 135 milyon tazminat verdi (Yaklaşık 886 milyon Frank).

Ürünler [değiştir]

Koşu [değiştir]

Adidas'ın bir çok koşu giyim ürünleri koşucular tarafından geniş ölçüde kullanılmaktadır.

Futbol [değiştir]

Bir adidas Predator + Absolado TRX TF ayakkabı

Adidas'ın ana ürün gruplarından biri futbol'dur. Futbol ayakkabıları, formalar ve bir çok futbol ekipmanı üretmektedirler. Ürünleri bir çok profesyönel futbol takımı tarafından kullanılmaktadır. Major League Soccer'deki tüm takımlara spor giyim malzemeleri ve diğer futbol ekipmanlarını sağlar. Adidas, uluslararası futbol takımlarının spor eşyası tedariğinde büyük bir rol oynar. Güncel örnekler, Fransa, Almanya, Yunanistan, Romanya, Arjantin, İspanya, Meksika, Japonya, Rusya ve Nijerya'dır. Şirket aynı zamanda ayakkabı alanında bir yenilikçi oldu. Örnek olarak Copa Mundial veri



Control 10 olarak değiştirildi), Supernova Cushion 7 veebilir. Bu ayakkabı yaklaşık 40 yıldır sert ve kuru zemindeki maçlarda kullanılmaktadır. Futbol ayakkabılarına örnek olarak Predator, F50, Fevernova ve daha bir çok ürün örnek verilebilir. Bunların haricinde bir çok Dünya Kupası ve büyük futbol organizasyonları için ürünler üretmiştir.

Golf [değiştir]

1997'de Adidas, TaylorMade'yi satın aldı ve onu yan kuruluşu yaptı Bu isim adı altında golf ürünleri üretmektedir.

Lakros [değiştir]

Adidas, 2007 yılında lakros malzemelerini üretmeye başladı ve Amerika Birleşik Devletleri'nde 600 lise öğrencisi için Temmuz 2008'de Adidas National Lecrose Classic'in (Türkçe:Geleneksel Adidas Milli Lakros'u) sponsoru olmuştur.

Slogan [değiştir]

"Impossible is Nothing" (Türkçe:İMKANSIZ YOKTUR) Adidas'ın güncel sloganıdır. Bu slogan 180\TBWA tarafından geliştirilmiştir. Basketbol alanındaki slogan ise "Believe in Five" (Türkçe:Beşe inan)'dır.

Bazı Adidas ürünleri [değiştir]

12 Nisan 2010 Pazartesi

TELEFON

Başlığın diğer anlamları için, Telefon (anlam ayrımı) sayfasına bakınız.
Telefon (eski tip)

Telefon Alexander Graham Bell tarafından icat edilmiştir. Telefon, birbirinden uzak yerlerde bulunan kişiler ve düzenekler arasında bilgi alışverişini sağlayan elektrikli ses alıp verme aygıtıdır. Telefonun çalışmasında ana ilke ağızdan çıkan ses dalgalarının önce elektrik sinyallerine çevrilmesi, bu sinyallerin çeşitli gönderme yöntemleriyle uzağa iletilmesinden sonra, bu defa elektrik sinyallerinin yeniden kulakla duyulabilecek ses dalgalarına çevrilmesidir.

Önce kentlerde kurulan telefon şebekeleri daha sonra kentlerarası, uluslararası düzenekler durumuna dönüşmüş ve uydular aracılığıyla dünyanın her köşesinin birbiriyle iletişimi sağlanmıştır.

Telefon

Konu başlıkları

[gizle]

Sözcüğün Kökeni [değiştir]

Telefon sözcüğü Eski Yunanca Telos “Uzak” ve Phone “Ses” sözcüklerinin birleşmesinden oluşmuştur. Dilimize Fransızca telephone’den geçmiştir. Dilci Nurullah Ataç telefon sözcüğüne Türkçe karşılık olarak Uzaklaşarak konuşur sözcüğünü türetmiştir. Bu sözcüğün Türkçeye geçirilmesi istenmiş ama halk bu sözcüğü kullanmadığı için yeniden telefon sözcüğü kullanılmıştır.

[kaynak belirtilmeli]

1896 Yılı İsveç'te yapılan bir telefon

Teknoloji [değiştir]

.Telefon ilk olarak telgraf sistemine benzer iki bağlantı üzerinden konuşulacak şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Çoğu defa bir bağlantı demir tel, diğer bağlantı toprak olduğu için yitimler fazla ve sesler karışık olarak işitiliyordu. Bakır alaşımlarının gelişmesiyle tel sayısı arttırıldı. Konuşma sayıları arttıkça bağlantılar yetişmemeye başladı. 1886 yılında tek devreden değişik frekanslarla ses gönderen bir aygıt (multiplex) kısadevresi yapıldı. Uzun hatlara konulan yükselticilerle kayıplar giderildi.

İlk telefonlardan

Telefonda en büyük adımlardan biri operatör kullanmaksızın yapılan otomatik konuşmalardır. 1891 yılında geliştirilen Strowger otomatik arayıcıyla araya operatör girmeden aboneler birbirine bağlanabilmiştir. Bu düzenek 1920 yılında Bell düzeneği olarak geliştirilmiştir. 18 Ekim 1892'de Chicago ve New York arasında ilk uzun telefon hattı açıldı. 1948 yılından sonra ise transistörün aygıtının sahneye çıkmasıyla elektromanyetik röle sistemler yerini, elektronik devrelere bırakmıştır. Elektronik arayıcı sistem ilk olarak1965 yılında ABD'de servise konulmuştur.

Telefonda atılan diğer büyük adım da, uzak mesafe konuşmalarında yüksek frekanslı radyo yayınlarından yararlanılmasıdır. 150-300 km aralıklarla yer alan röle istasyonları konuşmaları koaks kablolardan ve havadan elektromanyetik yayın şeklinde iletmektedir. Frekans yükseldikçe tek bağlantı üzerinden konuşma kanal sayısı da yükselmektedir. Böyle bir sistemle iki röle istasyonu arasında aynı anda 3600 konuşma yapmak olasıdır.

Sound-Powered Telephone Systems.jpg

Bu gelişmeyi uydular aracılığıyla yapılan konuşmalar izlemiştir.

Anakaralar arası telefon konuşmaları 1915 yılında başlamıştır. İlk konuşma Paris'le ABD'de Arlingon arasında yapılmıştır. Anakaralar arası telefon konuşmalarında güçlü radyo alıcı vericileri kullanılıyordu.İyonosferin etkisi konuşmaları zorlaştırdığı için sualtı kabloları kullanılmaya başlandı. İlk sualtı kablosuyla telefon görüşmeleri 1950 yılında Florida ile Havana arasında 185 km'lik uzaklıkta yapıldı. Sonuç doyurucu olduğu için 1956 yılında New York ile Londra arasına aynı düzenek kuruldu.

Uydu aracılığıyla anakaralar arası ilk telefon konuşmaları 1960 yılında başladı. Echo 1 isimli uyduyla ABD'nin doğu yakası ile batı yakası arasında telefon bağlantısı sağlanınca bunu Telstar I, Telstar 2 ve diğer uydular izledi. Bugün uyduların devreye girmesiyle gemi ya da uçaklarla otomatik telefon konuşması yapılabilmektedir. 1985 yılında uzay mekiği Discovery'nin yörüngeye koyduğu uydulardan biri aynı anda 20.000 konuşma yapabilmeye olanak verir.

Eski telefonlardan

Türkiye'de eski telefonlar [değiştir]

Türkiye'de ilk telefon 1908 yılında uygulanmaya başlandı. Kadıköy ve Beyoğlu santralları 1911 yılında hizmete açıldı. İlk otomatik telefon santralı 1926 yılında Ankara'da kuruldu. Ardından diğer il merkezlerinde de telefon santralları kurulmaya başlandı. Kısa bir süre sonra kurulan santrallar aracılığıyla bütün iller arası telefon haberleşmesi başlamış oldu. PTT'nin 1970'lerden sonra yaptığı çalışmalarla telefon, Türkiye'de geç olmakla beraber, süratle yayılmaya başladı.


Türkiye'nin milletlerarası telefon santralı İstanbul'daki Tahtakale Telefon Santralıdır. Bu santralın diğer milletlerarası telefon santrallariyla irtibatı 1985 yılı itibariyle altı yoldan olmaktadır.Bunlar:

  1. Edirne (Bulgaristan) hattı,
  2. İzmir (Yunanistan) hattı,
  3. Antalya (İtalya) hattı,
  4. İskenderun (Suriye) hattı,
  5. Diyarbakır (Irak) hattı,
  6. Ankara (Rusya) hattı.

Diyarbakır'dan Bağdat'la görüşecek bir abone önce Tahtakaleyle irtibatlanır daha sonra Diyarbakır radyolinkiyle Bağdat'a ulaşır. İleriki senelerde uzaya gönderilecek Türk uydularıyla (Türk-Sat) milletlerarası santral hatlarında artış beklenmektedir (1994).

Teknik [değiştir]

Bir ev telefonu
Bir elektrik devresi üzerinden bir telefon konuşmasının yapılması sırasında meydana gelen olaylar şöylece sıralanabilir:
  1. Ses enerjisi mekanik enerjiye dönüşür.
  2. Mekanik enerji elektrik enerjisine dönüşür.
  3. Elektrik enerjisi nakledilir.
  4. Karşı tarafta elektrik enerjisi manyetik enerjiye dönüşür.
  5. Manyetik enerji mekanik enerjiye dönüşür.
  6. Mekanik enerji ses enerjisine dönüşür.
Philips SE245 DECT.jpg

Elektrik titreşimlerinin iletkenlerdeki yayılma hızı esas titreşimlerinin havadaki yayılma hızından birkaç yüz bin kere daha fazla olduğundan (200-300 bin km/sn mertebesinde) telefon ile konuşanlar, aradaki uzaklığa rağmen, karşı karşıya bulunuyorlarmış hissine sahiptirler. Telefon sistemi üç ana görev yapar. İki abone arasında konuşma irtibatını sağlar ve aboneler arasında çağırma, meşgul çevirme, ses sinyalleri üretir. Otomatik olmayan manyetolu telefonlarda bu işlemler elle yapılır.

Bir telefon aletinde bulunan belli başlı parçalar şunlardır:

  1. Ses alıcı (mikrofon),
  2. Mikrofon akım kaynağı,
  3. Ses verici (kulaklık),
  4. Çağırma ve çağrılma düzenleri,
  5. Devre açıp kapayıcılar, anahtarlar,
  6. Çağırma kadranı.

Manuel ve otomatik santrallara bağlı telefon aletleri birbirinden farklıdır. Herbirinde yukardaki parçaların bazıları bulunur. Telefonun ahizesi sesi elektrik enerjisine ve elektrik enerjisini de sese çevirir. Otomatik telefon cihazında ahize kaldırıldığında devreyi açan bir anahtar ve ön tarafta numaratörü mevcuttur. Telefon ahizesi kaldırılınca telefonla santral arasında elektrik devresi kurulur. Ahizeden ton sesi duyulur. Numaratörden, mesela 6 rakamı çevrilince elektrik devresi altı defa açılıp kapanmış olur. Elektrik devresindeki açılıp kapanmalar sinyal olarak santralda devreler vasıtasıyle sayılır.

Muhaberenin konuşma şeklinde olması şart değildir. Lokal santrallara konulan bilgisayarlar gönderilen sinyal cinsine göre seçim yaparak dağıtımı analog telefon, sayısal telefon, faksimile, teleks, televizyon bilgi işlem şekillerinde terminallere ulaştırır. Böylece telefon konuşmaları yanında televizyon, faksimil resim ve yazı, teleks, bilgisayar işlemleri de çok süratli ve kaliteli olarak yürütülür.

Muhabere hatları: Muhabere (haberleşme) imkânları çok çeşitlidir. Bunlar:

  1. İki telli analog radyo sinyal hattı (1 konuşma).
  2. Anolog radyo röle link hattı (30 konuşma).
  3. Sayısal radyo röle link hattı (1920 konuşma).
  4. Çok kollu koaksiyel kablo hattı (7680 konuşma).
  5. Fiberoptik kablo hattı (10.000 konuşma ve üstü).
  6. Muhabere uydular hattı (20.000 konuşma).

İki telli konuşma devreleri uzak mesafelerde kayıplar çok arttığı ve kanal sayısı sınırlı olduğu için şehir içi dağıtım sistemi dışında kullanılmaz. Muhabere sistemleri radyo yayınlarından istifadeyle kapasite ve kalite yönünden çok gelişmiştir. Telefon konuşmaları hem doğrudan analog sinyal olarak hem de bu analog sinyalin sayısal sinyal haline çevrilmesinden sonra yayınlanarak yapılabilmektedir. Analog sinyal de yankı problemi ve sinyal gürültü seviyesi yüksek olduğu için terk edilmiş sayısal sinyal sistemine geçilmiştir.

Sayısal sinyal sistemlerinde, analog sinyal dilimlere bölünerek düzgün palslara ayrılır. Bu palslar daha sonra kodlanarak verici anteninden '0', '1' sayısal yayın olarak gönderilir. Kodlanma işlemi her konuşma için ayrı ayrı yapılabildiği için bir antenden aynı anda binlerce sayıda konuşma palslar halinde yayınlanabilir. Alıcı telefon, istasyondan alınan bu binlerce yayın tekrar kod çözücüde çözümlenerek, audio sinyal haline çevrilerek santral mantık devresinden geçerek abonelere ulaşır. Kodlanmış palslar antenden yayınlanabildiği gibi koaksiyel kablolardan da gönderilebilir. Koaksiyel kablolarda kayıplar çok azalır. Koaksiyel kablo yerine bundan daha süratli yüksek kapasiteli ve kayıp oranı çok düşük optik fiber kablolar da kullanılabilir. Optik fiber sisteminde kodlanmış sayısal sinyaller optik sinyallere çevrilerek gönderilir. Karşı santralde optik sinyaller önce elektronik sinyallere daha sonra da odyo analog sinyale çevrilerek lokal santral mantık devresinden abonelere ulaştırılır.

İki telli muhabere sisteminde aynı anda bir konuşma yapılır. Halbuki pals kod modüleli sayısal radyo link muhabere sisteminde 30 kanal mevcuttur. Koaks kablolu sayısal radyo link muhabere sistemiyse en az saniyede 30 megabit bilgi gönderme kapasitesine sahip olup, 1920 kanallıdır. 1985 senesinde F. Almanya'da hizmete girmiş olan böyle bir sistem saniyede 565 mbit kapasiteye; bir başka ifadeyle aynı anda 7680 konuşma veya bilgi aktarmaya müsaittir. Fiberoptik sistemler 140 mbit/saniye ve daha yukarı kapasitede görev yapmaktadır. Fiberoptik muhabere sistemi kapasite yüksekliği, montaj kolaylığı, bakım istememesi, yüksek kaliteli bilgi göndermesiyle mevcut sistemlerin en mükemmelidir.

Özet olarak telefon santrallarının isimleri şunlardır: Elektromekanik telefon santralı, elektronik telefon santralı, otomatik telefon santralı, şehirlerarası telefon santralı, transit telefon santralı, yarıelektronik telefon santralı, yarıotomatik telefon santralı, mahalli (yerel) telefon santralı... olmak üzere çeşitleri vardır (1994).

Telefonun tatbikatta sağladığı en büyük fayda muhaberenin süratli bir şekilde yapılmasıdır. Fiberoptik, koaksiyel kablo ve elektromanyetik yollarla uydulardan yansıtılarak yapılan telefon görüşmeleri dünyanın her köşesini birbirine bağlamıştır. Telefon sistemlerinin kanal kapasiteleri her geçen gün artmaktadır. Kanal sayısında artışlar telefonu daha da pratik bir hale sokmaktadır. Telekomünikasyon arasındaki önemli gelişmelerden biri de, telsiz telefonun ortaya çıkmasıdır. Kısa dalga radyo alıcı--vericilerin normal telefon sistemine bağlamasıyla hareket halinde telefonla konuşma imkânı ortaya çıkmıştır. Bu sistemle bölgeler arası kesintisiz bağlantı olduğu gibi, çok uzun menzilli yolculuklar yapan bile istediği yeri anında arayabilir.