22 Mart 2010 Pazartesi

Haberler Teknoloji dünyasından son haberler, bilgiler Call of Duty 7 yolda!


Tüm dünya Modern Warfare 2'ye geri sayım tutarken 7. oyun ufukta göründü.
Modern Warfare 2'nin çıkmasına günler kala Activision'ın çoktan Call of Duty 7 çalışmalarına başlattığı ortaya çıktı. Tüm dünyaca oldukça popüler hale gelen Call of Duty serisinin 7. oyunun 2010 yılında çıkacağı belirlendi.

Call of Duty 4: Modern Warfare ve Modern Warfare 2 oyunlarının yapımını üstlenen Infinity Ward'ın dışında diğer Call of Duty yapımlarına yardımcı olan Treyarch şirketinden bir çalışan yanlışlıkla Call of Duty 7'nin yapım aşamasında olduğunu söyledi. Bu arada Treyarch'ın en son Call of Duty 5'i hazırladığını hatırlatalım...

Call of Duty 5'in Dünya Savaşı 2 konu temasıyla ilgili son oyun olacağını daha önce Treyarch tarafından açıklanmıştı, peki yeni oyundaki senaryo ne olacak sorularına Treyarch müzik departmanının araştırmaları yanıtladı. Görünüşe göre Treyarch Vietnam bölgesi, Küba, Afrika ve Sovyet Birliğini yansıtacak müzikler araştırıyor.

Henüz net bir çıkış tarihi olmasa da Call of Duty 7'nin yapımının varlığını duymak CoD hayranlarını oldukça sevindireceğe benziyor...

EINSTEIN'DEN BIR ZEKA SORUSU

EINSTEIN'DEN BIR ZEKA SORUSU
Bu sinav Albert Einstein tarafindan hazirlanmistir. Bu testi dünyadaki insanlarin %2'sinin geçmeyi basarabilecegini söylemis. Sizde %2'ye girmek ister misiniz?

KURALLAR :
1)bes farkli renkte bes ev var,
2)her evde bes farkli ülkeden birer kisi oturuyor,
3)bu evlerde yasayan kisiler;
-farkli marka içki içiyor
-farkli marka sigara içiyor
-farkli cins hayvan besliyor,
4)sigara içki ve hayvanlarin hiçbiri ayni cins degil.

VERILEN BILGILER :
1)ingiliz kirmizi evde yasiyor
2)isveçli köpek besliyor
3)danimarkali çay içiyor
4)beyaz evin solunda yesil ev var
5)yesil evin sahibi kahve içiyor
6)kus bakan kisi pall mall marka sigara içiyor
7)sari evin sahibi dunhill marka sigara içiyor
8)tam merkezdeki evde yasayan kisi süt içiyor
9)norveçli ilk evde oturuyor
10)kedi besleyen kisinin evinin yanindaki evde oturan kisi blend marka sigara içiyor
11)dunhill marka sigara içen kisinin evinin yanindaki evde oturan kisi at besliyor
12)blue master marka sigara içen kisi ayni zamanda bira içiyor
13)alman prince marka sigara içiyor
14)mavi evin yaninda oturan kisi norveçli
15)su içen kisinin komsusu blend marka sigara içiyor.

Baligi besleyen kim?



Sorunun yaniti :

1.EV : sari ev norveçli oturuyor,dunhill marka sigara içiyor,su içiyor,kedi besliyor.
2.EV : mavi ev danimarkali oturuyor,blend marka sigara içiyor,çay içiyor,at besliyor.
3.EV : kirmizi ev ingiliz oturuyor,pall mall marka sigara içiyor,sütiçiyor,kus besliyor.
4.EV : yesil ev alman oturuyor,prince marka sigara içiyor,kahve içiyor,BALIK besliyor.
5.EV : beyaz ev isveçli oturuyor,blue master marka sigara içiyor,bira içiyor,köpek besliyor.

iğrenç espriler

Siyah olmayan şehir?
-Ankara.

Hayat, ha tekne.

Tahin ile Hakan Peker arasında ne fark vardır ?
+Tahin pekmez, Hakan Peker.

Beni kimse yenemez!-Hayır, Hande Yener.

Dört tarafı suyla çevrili çaya ne denir?
-Adaçayı.

Merhaba, ben Aydan Şener.-Memnun oldum, ben de Dünya'dan Ahmet!

facebook

Facebook Inc, insanların arkadaşlarıyla iletişim kurmasını ve bilgi alış verişi yapmasını amaçlayan bir sosyal web sitesidir. 4 Şubat 2004 tarihinde Harvard Üniversitesi 2006 sınıfı öğrencisi Mark Zuckerberg tarafından kurulan facebook, öncelikle Harvard öğrencileri için kurulmuştu. Daha sonraBoston civarındaki okulları da içine kapsayan facebook, iki ay içerisindeki Ivy Ligi okullarının tamamını kapsadı. İlk sene içerisinde de; Amerika Birleşik Devletleri'ndeki tüm okullar facebook'da mevcuttu. Üyeler önceleri sadece söz konusu okulun e-posta adresiyle (.edu, .ac.uk, vb.) üye olabiliyordu. Daha sonrasında da ağ içine liseler ve bazı büyük şirketler de katıldı. 11 Eylül 2006tarihinde ise facebook tüm e-mail adreslerine, bazı yaş sınırlandırmalarıyla açıldı. Kullanıcılar diledikleri ağlara; liseleri, çalışma yerleri ya da yaşadığı yerler itibarıyla katılım gösterebilmektedirler.

Temmuz 2007 itibarıyla, 34 milyon kullanıcısıyla dünyanın en büyük üniversite tabanlı kullanıcılarına sahip oldu.

Alexa istatistiklerine göre facebook 20 Ekim 2007 itibarıyla; Dünya'nın en fazla ziyaret edilen 7'inci sitesidir. Bunun yanı sıra; Kanada, Güney Afrika ve Norveç'in en fazla ziyaret edilen sitesi; İngiltereve İsveç'in 2. en fazla ziyaret edilen sitesi, Mısır ve Panama'nın 3., ABD, Avustralya ve Türkiye'nin de 5. en fazla ziyaret edilen sitesidir. Aynı zamanda Türkçe, Facebook'da İngilizce dışında en çok kullanılan dildir.

Facebook ismini "paper facebooks"'dan alır. Bu form A.B.D. üniversitelerinde okulların öğrencilerine, öğretmenlere ve çalışanlara doldurduğu onları tanıtan bir formdur.

Şu anda 400 milyondan fazla kullanıcısı bulunmaktadır.[1]

Site kullanıcılara ücretsizdir ve gelirini banner reklamlarından ve sponsor gruplarından almaktadır (Nisan 2006'da gelirlerin haftalık 1.5 milyon dolar olduğu öne sürülmüştür). Kullanıcılar profilleri fotoğrafları, ilgi alanları, gizli ya da açık mesajları ve arkadaş grupları sergilemektedir. Profillerin gösterimi sadece arkadaşlara görünecek şekilde veya belli ağların dışındakilere açık olmayacak şekilde sınırlandırılabilir.TechCrunch'a göre; A.B.D.'deki üniversitelerdeki öğrencilerin %85'inin facebook'da bir hesabı bulunmakta ve bunların %60'ı her gün bağlanmaktadır. %85 her hafta, %93 her ay bağlananlar arasındadır. Facebook sözcüsü Chris Hughes ise kullanıcıların her gün ortalama 19 dakika facebook'da vakit geçirdiğini söylemektedir.

Basketbol


Mehmet Okur serbest atış kullanırken

1891 yılındaki Springfield Koleji'ndeki ilk basketbol sahası. Duvara monte edilen pota bir şeftali sepetidir
Basketbol, beşer kişilik takımlar hâlinde elle ve topla oynanan, yüksekliği 3,05 metre olan pota adı verilen çemberden geçirerek kazanmaya çalışılan takım oyunudur. Tüm dünyada popüler olan bir spor türüdür. İlk olarak 1891 yılında James Naismith tarafından oynatılmıştır. James Naismith'in basketbolu Mayas kabilesinin tlahiotenie oyunundan esinlendiği düşünülmektedir.
Basketbol, ABD'nin Massachusetts eyaletinde, Springfield Genç Erkekler Birliği (YMCA) Eğitim Okulu'nda beden eğitimi öğretmeni olan James Naismith tarafından 1891'de yapılmıştır. Atlet ve beyzbolculara kış antremanı yaptırmak amacıyla geliştirilen bu oyunda amaç, tahtadan yapılmış sepetlere topun sokulmasıydı. İlk oynayış şeklinde, 7 kişilik iki takım arasında 20'şer dakikalık üç devre üzerinden oynanmıştır. Oyunun asıl hedefini sepetler oluşturduğundan, Dr. Naismitih tarafından bu oyuna "sepet topu" anlamına gelen basketbol adı verilmiştir.
Basketbol, yapılmasından kısa bir süre sonra YMCA'yı aşarak bütün okullara, üniversitelere ve hatta semtlerde bulunan cimnastik salonlarına kadar yayılmıştır. Gençlerde bu spora karşı uyanan istek ve heyecanda kulüpleri basketbol şubeleri açıp takımlar kurmaya zorlamış ve böylece basketbol, Amerika'nın en popüler ulusal oyunu haline gelmiştir.
Basketbolun Avrupa'daki ilk denemesi, 1893 yılında Paris'in Trevise sokağındaki eski bir jimnastik salonunda yapılmıştır. Daha sonraları, özellikle I. Dünya Savaşı sırasında, basketbolun Avrupa'da yayılmasında Amerikalı askerlerin büyük etkisi olmuştur. Hızla gelişme gösteren basketbol böylece Avrupa'da en gözde sporlar arasında yerini almıştır. Amerika, 1897 yılında erkeklerde, ardından 1900 yılında bayanlar arasında ilk milli basketbol şampiyonlarını düzenleyerek, bu sporu ülke çapında popüler hale getirmiştir. Amerikalılar milli spor olarak benimsedikleri basketbolu, 1904 St. Louis Olimpiyat Oyunları'nda kulüp takımları arasında maçlar düzenleyerek, Olimpiyat Oyunları'na katılan tüm ülkelere tanıtmışlardır. 1905 yılında dünyanın en büyük spor salonlarından New York Madison Square Garden, kapılarını basketbola açmıştır.
Uzakdoğu'da da 1913 yılından itibaren karşılaşmalar yapılmaya başlanmıştır. Böylece bu oyun birkaç yıl içinde Kanada, Fransa, İngiltere, Avustralya, Çin ve Hindistan başta olmak üzere, tüm dünya ülkelerine hızla yayılmış, özellikle büyük kentlerdeki geniş spor alanlarında yapılan üniversiteler arası karşılaşmalar, basketbolun seyirlik spor olarak yayılmasında önemli katkılar sağlamıştır. Uluslararası Amatör Basketbol Federasyonu (FIBA), uluslararası karşılaşmaları yönetmek amacıyla, 20 Haziran 1932'de İsviçre'nin Cenevre şehrinde İsviçre, Yunanistan, İtalya, Portekiz, Arjantin, Romanya ve Çekoslovakya Basketbol Federasyonları'nın işbirliği ile oluşturulmuştur. FIBA her dört yılda bir, Olimpiyat Oyunları'nın düzenlendiği şehirde toplanarak, basketbolu daha çekici hale getirmek için gerekli kural değişikliklerini yapmaktadır.
Avrupa Basketbol Şampiyonası 1935 yılında başlamış olup, 2 yılda bir düzenlenmektedir. Amatör bir spor dalı olarak basketbol, ilk kez 1936'da Berlin'de düzenlenen Olimpiyat Oyunları'na dahil edilmiştir. 1951 yılında başlayan Erkekler Dünya Şampiyonası'nı 1953'te Bayanlar Dünya Şampiyonası izlemiş, Olimpiyat Oyunları'na basketbol dalında bayanlar ilk kez 1976'da katılmışlardır. Avrupa ligi ise 1995-96 sezonunda başlamıştır. Basketbol çoğunlukla kapalı salonda oynanır. Dikdörtgen biçimindeki basketbol alanının tabanı sert tahtadan yapılır. Alanın boyutları değişiklik göstermekle birlikte, ideal boyutlar 28 m x 15 m'dir. Oyun alanı bir orta çizgiyle ikiye ayrılır. Bu çizginin tam ortasında, orta yuvarlak denen bir daire çizilidir. Basketbol alanının karşılıklı olarak kısa kenar çizgilerinde birer pota bulunur. Pota, kenar çizgisinden 1,2 metre içeridedir ve 1,8 m x 1,2 m boyutlarındadır ve çoğunlukla panyalarda cam beyazı plastik kullanılır. Pota üzerinde, yerden 3,05 metre yükseklikte bir sepet bulunur. Sepet, 45 cm çapında demir bir çember ile buna asılı, alt kısmı açık, beyaz bir fileden oluşur. Basketbol elle oynanır ve atılan top yukarıdan çembere girip fileden geçerek aşağıya düşünce sayı olur. Basketbol topunun çevresi yaklaşık 75-78 cm, ağırlığı 300-350 gramdir•
basketbol
• Basketbol müsabakaları iki hakem tarafından yönetilir. Misafir takım sahayı seçme hakkına sahiptir. Her devreden sonra saha değişimi yapılır.
• Oyun, orta saha çizgisinde her takımdan birer oyuncu arasında yapılan hava atışı ile başlar. Hava atışına çıkan oyuncular, topu tek elleri ile takım arkadaşlarına kazandırma hedefini taşır.
• Oyun, 10'ar dakikalık dört periyottan oluşur. Beraberlik durumunda uzatma periyodu oynanır. Her takım ilk üç periyotta ve uzatma periyodunda 2'şer dakikalık bir, dördüncü periyotta iki mola hakkına sahiptir. İkinci ile üçüncü periyot arasında 15 dakikalık devre arası verilir.
• Hücum eden takım, kendi sahasını 8 saniye içinde terk etmek, 24 saniye içinde de hücumunu tamamlamak zorundadır, aksi halde top kullanma hakkı rakip takıma geçer.
• Oyuncu topla birlikte, top sürme (dribbling), pas atma (passing), şut atma (shooting) aktivitelerini yapma şansına sahiptir. Bir oyuncu top sürerken, topu eline alarak durdurursa, tekrar top sürme şansına sahip değildir; topu istediği yöne ve kişiye pas ya da şut atmak zorundadır.
• Her takım 5 kişiden oluşur ve takımların sınırsız oyuncu değişikliği hakkı vardır. Eğer faul hakkını doldurmamışsa, her çıkan oyuncu tekrar oyuna dahil olabilir. Bir takımdaki beş oyuncudan biri ortada (post), ikisi savunma (guard) ve ikiside hücum (forward) oyuncusudur.
• Oyunu bir baş hakem ve yardımcı hakem olarak iki hakem yönetir.
• Her oyuncu beş faulle oyun dışında kalır, tekrar o maç için oyuna dahil olamaz. Her oyuncunun bireysel olarak yaptığı faul sayısının toplamı, takım faullerini de belirler. Toplamda dört takım faulüne ulaşan takımın daha sonra yaptığı her faul, karşı takıma serbest atış kullanma hakkı kazandırır.
• Hakem tarafından durdurulmadıkça, top potadan veya çemberden dönerse oyun devam eder. Ayrıca, oyuncu sahayı belirleyen çizgilerin dışına temas etmedikçe, top oyun çizgilerinin dışına değmeden havadan saha çizgisinin dışına çıksa dahi, oyuncu topu içeri çevirebilirse de oyun devam eder.
• Her sayı atışından sonra veya hakemin düdüğü çalmasının ardından, oyun ve oyun zamanı durur. Sayı yiyen takımın pota gerisindeki çizgi arkasından topu oyuna sokması ile hem zaman hem de oyun tekrar başlar. Oyun içindeki diğer durumlara göre, hakemin gösterdiği yerlerden, top oyuna sokulur.
• Üç sayı çizgisi içinden yapılan her başarılı atış iki sayı, üç sayı çizgisi gerisinden yapılan her başarılı atış üç sayı olarak değerlendirilir. Faullerden veya kural ihlallerinden dolayı kazanılan başarılı serbest atışlar bir sayı olarak değerlendirilir.
• Oyuncular iki durumda cezalandırılır: 1- Bireysel kural ihlalleri 2- Faul yapılan durumlar. Kural ihlali veya hatası (hatalı yürüme, topun çizgi dışına çıkması, hücum oyuncusunun üç saniyeden fazla potanın dibindeki bölüm içinde durması v.b) top kullanma hakkını karşı takıma verir. Yapılan bireysel fauller ( itme, çekme, vurma, tutma v.b) ise oyuncunun faul cezası almasını sağladığı gibi faulün yapıldığı yer göz önünde bulundurularak, rakip topu yandan oyuna sokar, ya da serbest atış yapma hakkı kazanır.

Bir basketbol topu
• Serbest atış hakkı adedi, faulun yapıldığı zaman, yer ve çeşidine göre değişir. Şut atışı sırasında faul yapılmış ve atış sayı olmamışsa, atışı yapan takıma iki serbest atış hakkı verilir. Eğer atış sayı olmuşsa, bir serbest atış hakkı verilir. Bir takım, bir devredeki "takım faul" sınırını geçmiş ve atış sahası dışında faul yapmışsa, o zaman bire-bir denen serbest atış hakkını kullanır. Bu atışta kural, ilk atış sayı olursa, ikinci atış yapma hakkı kazanmaktır. Bire-bir'de ilk atışı kaçıran ikinci atışı yapamaz, top potadan oyun alanına dönerse, oyun devam eder. Teknik faullerde (oyunu geciktirme, sportmenlik dışı davranışlar, hakeme itiraz, izinsiz oyuna girme v.b) iki serbest atış hakkı verilir.Basketbol şu anda dünyada en iyi oyun olarak gösteriliyor.En iyi ligler ise NBA ve NCAA (kolejler arası profesyonel basketbol) olarak bilinir .

MSI’dan işe odaklı, 15.6 inç’lik P600 dizüstü bilgisayar


msi p600 laptop 300x284 MSIdan işe odaklı, 15.6 inçlik P600 dizüstü bilgisayar Netbook’lardan eğlence amaçlı dizüstü bilgisayarlara kadar, MSI’nin ürün portföyünde herkes için bir ürün mutlaka bulunuyor. Şirketin çıkardığı yeni bir dizüstü bilgisayar modeli P600 özellikle iş odaklı kullanıcı kitlesini hedefliyor.


15.6 inç’lik ekrana sahip olan bu makineyi Core i5 işlemci güçlendiriyor. MSI’nin kendi ECO Engine teknolojisi sayesinde sistemdeki mevcut batarya sekiz saate kadar çalışma imkanı sunuyor. Biyometrik parmakizi okuyucusu sayesinde gizli dosyalarınızı rahatlıkla bilgisayarınızda saklayabileceğiniz gibi çoklu dokunmatik trackpad de cihazı kullanımınızı daha da kolaylaştıracaktır. P600 işe odaklandığı için entegre grafik setiyle sunuluyor, ancak 4 GB’lık bellek, 1366 x 768 çözünürlüklü panel, 250 / 320 / 500 GB’lık sabit disk seçenekleri, SD / SDHC / MMC kart okuyucusu, HDMI / VGA çıkışları, bir çift USB 2.0 portu, eSATA, ses giriş-çıkışları, 802.11b/g/n WiFi ve Bluetooth 2.1 kablosuz bağlantı destekleri ve 1.3 megapiksellik web kamerasıyla kalan tüm açıkları rahatlıkla kapatacaktır. MSI bu makinenin ne zaman ve ne kadara satışa sunulacağını henüz açıklamadı, ancak bunun için fazla beklemeyeceğimizi düşünüyoruz.

İlgili – MSI
İlgili – Hot Hardware





Temel Özellikleri
çok büyük ve kuvvetli bir ırktır. Bağımsız ve baskın bir vardır. Alışkanlıkları onu son derece dengeli bir köpek yapar. Her zaman soğukkanlıdır. Yabancılara karşı tetiktedir. Kesinlikle dışarıda yaşaması gerekir.

Ebat olarak oldukça iridir. çoban köpeklerinin tüm dayanıklı, vakur, sportif, fiziksel direnç ve karakteristik özelliklerine sahiptir. Bu ırk için azami ağırlık veya yükseklik diye bir şey yoktur. şaşırtıcı ebatlara sahip olabilirler.

Neler Yapar?
Bağımsız alanı olmalıdır. Eğitirken oldukça sabırlı olmalısınız, çünkü oldukça yavaştır. Mutlaka bir görevi olmalıdır. Evi, çifliği beklemek, korumak gibi. Egzersiz ihtiyaçları hemen hemen tüm büyük ırklarda olduğu gibi fazladır. Tembel bir görünüm sergiledikleri zamanlar da olur, ama bu sizi aldatmasın. Anında fiırlayıp hareketlenebilirler.

Otorite olarak belirli bir sahibe gereksinim duyar. Eğitimi sırasında ona kesinlikle bağırmamak ve şiddet uygulamamak gerekir. Sadece sahibini gerçekten benimsiyorsa lider olarak kabul edip ona itaat eder.

Alabay'lar herkesin köpeği olamazlar. Doğasında son derece sakin ve hayvanlar üzerinde kaba kuvvet sergileme eğilimi olmayan insanlar tarafından bakılmalı ve sahiplenilmelidirler.
Alabay (Alabai) Alabay (Alabai)